21 Haziran ve 21 Aralık: Gücün ve Dengenin Siyasi Takvimi Bir siyaset bilimci olarak gökyüzüne bakarken bile güç ilişkilerini görürüm. Çünkü doğa bile iktidarın, dengenin ve dönüşümün yasalarına göre işler. 21 Haziran ve 21 Aralık tarihlerinde gerçekleşen olaylar yalnızca astronomik dönüşümler değildir; aynı zamanda insanlığın siyasal, toplumsal ve ideolojik ritmini simgeler. Bu iki tarih, doğanın değil, toplumların da “güç değişimini” yaşadığı iki eşiği temsil eder. 21 Haziran: Işığın Zirvesi, Gücün Yoğunlaştığı An 21 Haziran, kuzey yarımkürede yılın en uzun günü, en kısa gecesidir. Güneş gökyüzünde en yüksek noktasına ulaşır — tıpkı iktidarın kendi doruğuna tırmandığı an gibi. Siyasi anlamda bu…
Yorum BırakYenilik Dolu Hikayeler Yazılar
Şahin Kuşu Kaç Kilogram? Bir Ağırlığın Ardındaki Felsefi Sorgu “Şahin kuşu kaç kg?” sorusu, ilk bakışta sade bir zooloji merakı gibi görünür. Ancak filozofun kulağında bu soru, doğayı ölçmenin, anlamanın ve varlığa değer biçmenin sınırlarını yankılar. Bir şahin sadece birkaç kilogram mıdır, yoksa o ağırlığın ötesinde bir öz, bir varlık tarzı, bir anlam mı taşır? Bu yazı, o basit sorunun derinliğinde, etik, epistemoloji ve ontoloji arasında bir yolculuğa çıkar. Epistemolojik Bir Başlangıç: Bilmek Nedir? Bir şahin ortalama olarak 0.7 ila 1.5 kilogram arasında gelir. Bu bilgi, biyoloji kitaplarının sayfalarında, gözlemlerin istatistiklerinde yer alır. Fakat epistemoloji açısından sormalıyız: Bu “bilgi” neyi…
6 YorumÇocuklarda Gerileme Neden Olur? Felsefi Bir Yansıma Çocukların gelişimi, her ebeveynin ve pedagogun en çok ilgisini çeken konulardan biridir. Ancak, gelişim sürecinde bazen gerilemeler de gözlemlenir. Bu gerilemeler, çocukların psikolojik ve duygusal durumlarının bir yansıması olabilir ve genellikle çevresel faktörlerden kaynaklanır. Fakat gerileme, sadece bir bireysel durum değil, aynı zamanda ontolojik, epistemolojik ve etik bir meseledir. Çocuklarda yaşanan gerilemenin sebeplerini, felsefi bir bakış açısıyla incelediğimizde, bu olgunun altında yatan derin anlamları daha iyi anlayabiliriz. Ontolojik Perspektif: Çocukluk ve Varoluşun Dönemsel Geçişleri Ontoloji, varlık felsefesi olarak tanımlanır ve varlıkların doğasını sorgular. Çocuklarda yaşanan gerileme, bazen ontolojik bir geçişin göstergesi olabilir. İnsan…
4 YorumGitgide Ne Demek? Psikolojik Bir Mercekten İnsan Davranışlarına Yolculuk İnsanlar, kelimeleri ve ifadeleri birer araç olarak kullanarak kendilerini ve çevrelerini anlamlandırırlar. “Gitgide” kelimesi, özellikle bir sürecin veya değişimin yavaşça ve sürekli olarak ilerlediği durumları tanımlar. Bu kelimenin anlamı basit gibi görünse de, insanların hayatlarında zamanla meydana gelen değişimleri nasıl algıladıkları, duygu ve düşüncelerine nasıl yansıdığı, bir psikolog olarak üzerinde düşündüğüm oldukça derin bir konu. Hangi kelimeleri kullandığımız ve bu kelimelerin bizim üzerimizdeki etkisi, zihinsel süreçlerimizi, duygusal durumumuzu ve sosyal etkileşimlerimizi şekillendirebilir. Peki, “gitgide” kelimesinin psikolojik açılımı nedir? Bu yazıda, bu kelimenin bilişsel, duygusal ve sosyal psikoloji boyutları üzerinden anlamını irdeleyeceğiz.…
8 YorumSulu Klima Çok Elektrik Yakar mı? Geleceğe Dair Bir Beyin Fırtınası Geleceğe dair sorular sormak, çoğu zaman bugünü daha iyi anlamanın yolu oluyor. “Sulu klima çok elektrik yakar mı?” sorusu da yalnızca bir cihazın enerji tüketiminden ibaret değil; aynı zamanda sürdürülebilirlik, yaşam tarzı, teknoloji ve toplumsal dönüşüm üzerine düşünmemizi sağlayan bir kapı aralıyor. Bu yazıda, sulu klimaların enerji tüketiminden başlayarak gelecekteki rolüne kadar uzanan samimi ve vizyoner bir sohbet yürütelim. Çünkü bazen mesele yalnızca elektrik faturası değildir; mesele, dünyayı nasıl bir yer haline getirmek istediğimizdir. Sulu Klima Nedir ve Nasıl Çalışır? Sulu klima ya da diğer adıyla evaporatif soğutucu, havayı…
6 YorumEndülüs Devleti: Antropolojik Bir Perspektiften İnceleme Kültürlerin çeşitliliği, insanlığın derinliklerine inerken, bizleri her zaman büyülemiştir. Bir antropolog olarak, farklı toplumların, dinlerin ve geleneklerin nasıl şekillendiğini, birbirine nasıl dokunduğunu ve zamanla nasıl evrildiğini keşfetmek büyük bir merak uyandırır. Endülüs Devleti, Batı Avrupa ile Kuzey Afrika arasında kültürel bir köprü oluşturan, tarihsel olarak çok zengin ve kültürel çeşitliliğiyle dikkat çeken bir medeniyetin izlerini taşır. Peki, bu farklı kültürlerin bir arada yaşadığı Endülüs, antropolojik açıdan nasıl bir toplum yapısı oluşturdu? Bir devletin ömrü sadece savaşlar, zaferler veya siyasi olaylarla belirlenmez; aynı zamanda bu toplumun ritüelleri, sembolleri, topluluk yapıları ve kimlikleriyle de şekillenir. Endülüs…
Yorum BırakHaddehane Ne Yapar? Geleceğin Metal İşleme Dünyasında Ne Değişecek? Bir sabah, fabrikanın geniş kapısından içeri adım attığımda, metalin soğuk, sert yüzeyiyle karşılaştım. Ancak, sadece metali değil, geleceği de düşünmeye başladım. Haddehane, her gün çalışan makineleri ve ağır metal işleme işlemleriyle tanınan bir alan. Ama asıl soru şu: Bu makineler, insan gücünden nasıl bağımsız hale gelecek? Hangi yeni teknolojiler, bu işin geleceğini şekillendirecek? Ve daha da önemlisi, bu değişim toplumları, endüstrileri ve günlük hayatımızı nasıl etkileyecek? Bütün bu sorularla birlikte, haddelenmiş metalin üretildiği bu alanda olanları biraz daha derinlemesine keşfetmeye ne dersiniz? Haddehane: Metalin Geleceğe Dönüşüm Yeri Haddehane, metal işleme endüstrisinin…
Yorum BırakCidde Hangi Ülkeye Bağlı? Toplumsal Cinsiyet ve Sosyal Adalet Bağlamında Bir Bakış Herkese merhaba! Bugün, Cidde’nin hangi ülkeye bağlı olduğu gibi temel bir soruyu ele alırken, sadece coğrafi bilgiyi değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet gibi önemli dinamikleri de göz önünde bulunduracağız. İlk bakışta basit gibi görünen bir soru aslında, bulunduğumuz toplum ve dünya hakkında çok daha derin bir düşünme fırsatı sunuyor. Cidde’nin tarihi, toplumsal yapısı ve toplumsal cinsiyetin bu şehirdeki yeri hakkında biraz daha fazla düşünmek, hepimizin perspektifini genişletebilir. Cidde, Suudi Arabistan’ın Batı kıyısında, Kızıldeniz’e açılan önemli bir liman şehri olarak bilinir. Ancak Cidde’nin sadece bir…
4 YorumKüvet Kaç Litre Su Alır? Bir Felsefi Sorgulama “Bir şeyin tam olarak ne kadar olduğunu bilmek, onu doğru anlamak için yeterli midir?” Küvetin içinde ne kadar su olduğunu sormak, belki de basit bir soru gibi görünebilir. Ancak, bu tür bir soruyu daha derin bir bakış açısıyla ele aldığımızda, bir dizi felsefi soruya kapı araladığımızı fark ederiz. Epistemoloji, ontoloji ve etik perspektiflerinden hareketle, bir küvetin kapasitesini tartışmak, insanın dünyayı nasıl anladığını ve anlamlandırdığını sorgulamamıza olanak verir. Ontolojik Perspektif: Küvetin “Varoluşu” Ontoloji, varlık bilimi olarak tanımlanır ve varlığın doğasını anlamaya çalışır. Küvetin kaç litre su aldığı sorusu da aslında onun varoluşunu nasıl…
Yorum BırakKendi Duygularını Kendi Kendini Anlayabilme Yeteneğine Ne Denir? Hepimiz zaman zaman duygusal karmaşalar içinde kayboluruz. Bazen ne hissettiğimizi bile bilemeyiz, bazen de bu duyguları nasıl yöneteceğimizi düşünürken zorluk çekeriz. Peki, duygularımızı anlamak ve onları doğru şekilde tanımak aslında ne anlama gelir? Duygusal farkındalık ya da duygusal zekâ olarak adlandırılan bu yetenek, kişisel gelişim açısından oldukça önemli bir beceridir. Ancak, duygularını anlamak, her birey için farklı bir yolculuk olabilir. Bu yazıda, erkeklerin ve kadınların duygusal farkındalıklarını nasıl geliştirdiklerini farklı perspektiflerle inceleyeceğiz. Duygusal Zekâ: Erkeklerin ve Kadınların Bakış Açılarındaki Farklar Duygusal zekâ, kısaca kişinin kendi duygularını anlama, yönetme ve başkalarının duygusal durumlarını…
8 Yorum