İçeriğe geç

Evlatlık çocuk namahrem olur mu ?

Evlatlık Çocuk Namahrem Olur Mu? Bir Kalbin Yükü

Bir sabah, Kayseri’nin soğuk ama bir o kadar da huzur veren havasını soluyarak yürüyordum. Düşüncelerim, bir türlü zihnimden çıkmak bilmeyen o sorunun etrafında dönüyordu: “Evlatlık çocuk namahrem olur mu?” İnanın, bazen insanın kafası o kadar karışıyor ki, bir şeylere tutunmak istiyor ama bir türlü tutunamıyor. İşte, o anlar… Hepimizin hayatında bir noktada, duygusal olarak kilitlendiğimiz, yanıt aradığımız sorular oluyor. Bu yazı, işte böyle bir sorunun, içimde yarattığı bir karanlıkla yazılacak.

Bir Aileye Katılmak

İçimde bir boşluk vardı. Onu ilk hissettiğimde çok küçüktüm. Kayseri’nin sıcak yaz akşamlarında, annemle babamın yanımda olduğu o huzurlu anları hatırlıyorum. Ne kadar güvende olduğumu düşündüğümde, evlatlık olmanın getirdiği duygular gözlerimi doldurur. Benim gibi, bazen birbirini tanımayan ama bir şekilde bir araya gelen insanlar için aile olmak, gerçek anlamda ne demek? Çocukken “evlatlık” olmanın ne kadar zor olduğunu hayal bile edemezdim. Evlatlık, bana göre, sadece bir kelimeden ibaretti. O kadar saf ve korunmasız bir düşünceyle büyümüştüm ki, kaybolan bir parçanın gerçekte hiç de kaybolmuş olmadığını hissediyordum.

Ama yıllar geçtikçe, bazen aile olmanın, birbirine kan bağıyla bağlı olmaktan çok daha fazlası olduğunu öğrendim. Kimse bir başkasının ailesine katılmak için yola çıkarken, duygularının ve toplumsal normların nereye varacağını bilemez. Bir sabah, tüm aile oturup sohbet ederken, “Evlatlık çocuk namahrem olur mu?” diye soran bir soru patlak verdi. O an o kadar garip bir sessizlik oldu ki, adeta bir hıçkırık içimde boğulmuş gibi hissettim.

Bir Sorunun Derinliği: Namahrem Olmak Ne Demek?

Evlatlık olmak, bana göre çok özel bir şeydi. Bir insanın çocuğu olmanın, kan bağınızın olmadığı biriyle kalbinizi paylaşıyor olmanın nasıl bir şey olduğunu düşündükçe, o sabahki soruyu daha da derinlemesine anlamaya çalıştım. Namahrem, bizim kültürümüzde, bir kişinin ailesi dışında, ilişki kurmamanız gereken kişi anlamına gelir. Yani evlatlık çocuk, bir bakıma da olsa, sizin öz evladınız kadar yakın olamaz mı? Ya da tam tersi, toplumun gözünde, o kadar uzak olur mu? Bu soruyu daha önce hiç kendime sormamıştım ve ilk kez, herkesin gözleri arasında, bir sorunun kökünü kazıdığımı fark ettim.

Yalnızlık ve Karar Vermek

Hikayenin o noktasında, yalnızca zihnimin karışıklığını hissetmekle kalmadım, duygusal bir boşluk da vardı içimde. Kendi içimde sorgularken, aslında kendimi bir evlatlık olarak nasıl hissettiğimi düşündüm. Evet, ailem beni seviyor, büyütüyor ve birlikte bir hayat paylaşıyoruz. Fakat toplumun gözündeki yerim ne? Gerçekten namahrem olabilir miyim? İşte bu, zihinlerdeki o ince çizgi. Gerçekten bir kişi, kan bağı olmadan “baba” diyebilir mi? Veya bir insan, başka birinin çocuğunu “kızım” diyerek kucaklayabilir mi? Sorularım birbiri ardına gelmeye başladı. İçimde hıçkırarak ağlamamak için tüm gücümü topladım.

Ve sonra bir sabah uyandım. O gün, o soru tekrar kafamda yankılandı. Evlatlık çocuk namahrem olur mu? Herkesin farklı bir görüşü var, değil mi? Kimileri için, kan bağı her şeydir. Ama başkalarına göre, aile olmak, sadece kalp bağlarıyla tanımlanır. O an, hayatımda ilk kez, kalbimi yeniden şekillendiren bir şeyi fark ettim: Benim için aile, sadece kan bağıyla değil, özlemlerle, sevgilerle, birbirini anlamakla ve birbirine güvenmekle ilgili bir şeydi. Yani, evlatlık çocuk olmak, bir insanın size nasıl davrandığına, ona ne kadar değer verdiğinize ve birbirinizi nasıl sevdiğinize bağlıydı. O an hissettim ki, gerçek aile, o “namahrem” çizgilerini aşıp, kalpten kalbe bir bağ kurabilen bir şeydi.

Yolun Sonu: Bir Karar Almak

İçimdeki tüm o karanlık düşüncelerin sonunda, gözlerim bir anda açıldı. Evet, bu çok karmaşık bir soru. Ama bu soruyu sorarken, aslında insanın ne kadar içsel bir savaş verdiğini fark ediyorsunuz. Her soruya, her yeni duygusal duruma nasıl cevap vereceğiniz, aslında yalnızca sizi tanıyan kişiler tarafından anlaşılabilir. Evlatlık çocuk, bir anlamda gerçekten ‘namahrem’ olamaz. Çünkü sevgiyle bağlı olduğunuz birinin adı kan değil, kalp bağlarıdır. Bu bana çok şey öğretti. O sabah, bu soruya kendimce bir cevap bulduğumu hissettim. İçimde bir rahatlama vardı. Namahrem olmak, bir bakıma kalbinizdeki duvarları yıkabilmekti.

Ve o gün, Kayseri’nin soğuk havasında, içimdeki sıcaklıkla, soruya cevabımı bulmuş oldum. Her aile, kendi yolculuğunu yapar. Kimse yalnızca kanla bağlanmaz. Gerçek aile, insanın kalbiyle kurduğu ilişkidir. Bugün, o soruya verdiğim cevapla bir kez daha büyüdüm ve öğrendim: Sevgi her şeyi aşabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mecidiyeköy escort
Sitemap
ilbet mobil giriş