Kaşıkçı Elması Kim Yapmıştır? Yav, Bunu Kim Yaptı?
Bir gün arkadaşlar arasında oturuyorum, klasik bir “nerede o eski günler” muhabbeti dönüyor. Bu sırada, geleneksel Türk sohbetlerinde rastladığınız o anlardan biri gerçekleşiyor: birisi lafı, ne olduğunu bilmediğimiz bir şeye getiriyor ve tüm grup “aha, bu konuda kesin uzman benim” havasına giriyor. Neyse, laf lafı açıyor ve bir şekilde Kaşıkçı Elması konusu ortaya çıkıyor. Ben de düşündüm, “Kaşıkçı Elması kim yapmıştır ki?” diye.
Bildiğimiz üzere, Kaşıkçı Elması, Osmanlı İmparatorluğu dönemine ait çok değerli bir elmas. Sadece bizim değil, dünyanın sayılı değerli taşlarından biri olarak ünlenmiş bir şey. Ama nedense tam olarak kimin yaptığı konusunda net bir bilgi yok. Hani bir tarafta “vay be” diyorsunuz, “bunu kim yaptı acaba?” diye merak ediyorsunuz, öbür tarafta “ah, işte bu işlerin böyle belirsiz olması çok tipik” diyorsunuz.
Kaşıkçı Elması’nın Hedefi: Moda mı, Gizem mi?
Bir zamanlar, en yakın arkadaşım Caner’le bir kafede oturuyorduk. Bir de bizim bir arkadaş vardı, İsmail, o da böyle “gizli tarih bilgisi” meraklısıdır. Neyse, birden bana dönüp dedi ki:
“Abi, Kaşıkçı Elması’yla ilgili bir şeyler okudum.”
Ben de tabii ki “hadi ya” diyeceğimi, “valla bilmiyorum, o kadar değerli ki, sanki bir moda ürünü gibi. Sadece saraylar, zenginler ve arada sırada da zengin dostları gördü” dedim.
İsmail, hemen olayı büyütüp Kaşıkçı Elması hakkında derin bir monolog başlattı:
“Biliyor musun, bu elmas, 17. yüzyılda, yani Osmanlı’nın pek de parlak zamanlarında, saraylarda takılıyormuş, ama kimse tam olarak kimin yaptığına dair bir şey söylemiyor. Hatta bazı söylentilere göre, Topkapı Sarayı’ndaki hazine odasına saklanmış falan.”
Benim iç sesim hemen devreye girdi:
“Ah tabii, ‘gizli elmas’ dedikleri de bu herhalde. Kim yaptı, nerede, nasıl? Eh, kimse bilmiyor. En iyi işlerden biri de hep belirsizliğini koruyandır zaten. Hani hep derler ya, ‘bırakın gizemi, yeter ki devam etsin’ diye!”
Tabii bu sırada, ben biraz şüpheyle baktım. “Yani Kaşıkçı Elması bir gizem aracı mı?” diye düşündüm. Belki de bu işin gizemi, ona sahip olmak kadar cazipti, kim bilir?
Kaşıkçı Elması Kim Tarafından Yapıldı?
Gerçekten, Kaşıkçı Elması kim tarafından yapıldı? Kimse tam olarak bilmiyor. Bazı kaynaklarda, “Kaşıkçı Elması, aslında bir elmas değil, tamamen başka bir şey!” diyenler de çıkıyor. Gerçekten de bu işin ucu bucağı yok. Ama bir şey belli: insanlar bu soruyu sormaktan keyif alıyor. Yoksa bizim gibi İsmail’le bu kadar takılmazlardı.
Bir de düşünün, belki Kaşıkçı Elması diye bildiğimiz şey, aslında çok önceden bir çılgın yatırımcı tarafından “elmas” diye lanse edilen bir parça taş. Hani bazı insanlar, mesela ben, bazen “Ya bu dağcılar da ne yapıyor ki? Dağa tırmanmış, fotoğraf çekmiş, sonra ‘işte gördünüz mü, işte zirve’ diyorlar. Oysa bu bir kez dağa tırmanmış olamaz mı?” diye düşünürüm.
İşte Kaşıkçı Elması, her yönüyle biraz böyle. Kim tarafından yapıldığı belli olmamakla birlikte, her açıdan bir simge haline gelmiş durumda. Belki de bu yüzden hala Topkapı Sarayı’nda misafir edilen bir eşyadır, kim bilir?
Sözün Kısası
Arkadaşlar arasında Kaşıkçı Elması’nın kim tarafından yapıldığı konusunda konuşmaya başladığınızda, sohbet aslında başka bir yöne kayar. Gerçekten de kim yaptı, nasıl oldu, neden bu kadar değerli diye sormak, herkesin düşünme tarzına göre değişiyor. Ama şu bir gerçek: Elmasın kim tarafından yapıldığını bilmesek de, ona duyduğumuz ilgi hiçbir şekilde eksilmiyor. Bu kadar değerli ve gizemli bir şeyin etrafında bu kadar çok spekülasyon yapmak, “ah, işte tam bu yüzden tarihi konular ilgi çekici” dedirtiyor.
O yüzden belki de Kaşıkçı Elması’na sahip olan birinin kim olduğunu bilmesek de, bizlere yıllarca ilham vermesi yeterli. Sonuçta, zamanın ne kadar hızlı geçtiğini hepimiz biliyoruz. Ama Kaşıkçı Elması, belki de “zamanın kimseye ait olmadığı” bir hatırlatmasıdır. Ve biz ona değer verirken, belki de tarihimizin gizemli güzelliklerini ne kadar sevdiğimizi hatırlıyoruz.
O zaman… Kaşıkçı Elması kim yapmıştır? Bunu ancak tarihçiler çözer, bizler de çayımızı yudumlayarak bekleriz!